27 Aralık 2012 Perşembe

''Sen de haklısın.''

      Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer (Platon and Platypus Walk Into A Bar) kitabıdan bir fıkrayı paylaşmak istiyorum.
      

      
      İzak ile Samuel anlaşamazlar ve hahamın karşısına çıkmaya karar verirler. İzak, "haham efendi," der, "Samuel her gün koyunlarını toprağımdan geçiriyor ve ekinlerim mahvoluyor. Toprak bana ait, adalet istiyorum. Haksızlık bu!" der.

      Haham, "haklısın," der.


      Aynı anda Samuel, "ama haham efendi," der, "koyunlarımın gölden su içmesi için onun toprağından geçmekten başka çareleri yok. Susuzluktan ölsün mü zavallılar? Hem asırlardır her çoban, koyunlarını sulamak için su kaynağına giden araziden geçme hakkına sahiptir. Benim de koyunlarım olduğuna göre ben de bu hakka sahibim." der.


      Haham, "haklısın," der.


      O sırada odaya girmiş ve etrafı toparlarken konuşmalara kulak vermiş olan karısı hahama, "iyi de, ikisi birden haklı olamaz ki." der.


      Haham eşine döner, ve "sen de haklısın," der.


      
      

      Herhangi bir konuyla ilgili tek ve değişmez doğrular olmadığı gibi, varılan sonuçları ve kararları etkileyen faktörler de kişiden kişiye değişiklik gösterir. 
     Diyalektik düşünce için temel nitelik taşıyan ilke, karşıt kuralların ve tutumların birbirini dışlamadığı, tersine birbirine kopmaz biçimde bağlı bulunduğunu, özünün de ancak bu karşıtlıkta belirginleştiği saptamasına dayanır. Bunlar belirlenmiş bazı kurallar değil; tersine açık ve değişken fikirler bütünüdür. 

       Kısacası; hiçbir zaman sadece bir doğru yoktur, aldığımız kararların doğruluğu sadece kişiye bağlıdır. 

12 Aralık 2012 Çarşamba

''İki rekat namazla Müslüman mı olduk?''

      Hoşuma giden bir fıkrayı burada paylaşmak istedim. Fıkra şöyle:

      Adam elinde bir bıçak ile camiye girer;
''Ey cemaat, içinizde Müslüman olan var mı?'' diye bağırır.
Herkes susar. Ancak yaşlı bir amca kalkar ve:
''Ben varım'' der.

      Bıçaklı adam amcadan bir dakika dışarı gelmesini isteyerek koluna girer ve camiden çıkarlar.
Biraz ötede bağlı bir koyunun yanına gidip, 
''Amca; bu kurbanı kesmeme yardımcı olur musun? İslami kurallara uygun keselim'' der.

      Amca koyunu kesmeye başlar.
Yaşlılık bu ya, her taraf kan olur.
Amca; 
''Oğlum yoruldum, camiye git başka birini bul'' der.

      Adam elinde kanlı bıçağı ile camiye girerek bağırır:
''İçinizde başka bir Müslüman var mı?''
Yaşlı amcayı götürüp kestiğini zanneden cemaat ses çıkarmaz, ama topluca dönüp imama bakarlar.

İmam; ''Ne bakıyorsunuz ulan, iki rekat namaz kıldırmakla Müslüman mı olduk?'' der...